Yeni dünyanın en önemli enstrümanlarından birisi de kuşkusuz internettir. Yerleşmiş bir çok kavramın yeniden ve bireylerce tartışıldığı ve değişime zorlayan bir enstrüman...
Hukuk mu interneti değiştirecek, internet mi hukuku değiştirecek sorunsalına, bugün hukukçular dahil herkes aynı cevabı vermektedir. İnternet hukuku değiştirecektir.
Günümüzde artık hiçbir bilgi gizli kalmamakta, hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Bu ise bireye anında tepki koyabilme, fikrini özgürce diğer kişilere iletebilme, tartışma ortamı yaratmaktadır.
Artık bireyler, hukuk, ahlak, gelenek görenek gibi kavramları tartışmakta yeniden şekillendirmektedir.
Devletin bu gelişen özgürlük anlayışına ayak uydurmak ve bireyin özgürlük alanını geliştirmeye katkıda bulunması gerekmektedir.
Oysa Devlet her geçen gün internet yasaklarını arttırmakta, birey adına karar verme yetkisini kendinde bulmaktadır.
Devlet herkesi aynı şekilde düşünmeye zorlamaktadır. Oysa bu insanın doğasına ve düşünce özgürlüğüne aykırıdır. Anayasada yer alan bir çok hak ve özgürlük (düşünce, haberleşme gibi) yine devlet eli ile sınırlandırılmakta, özgürlük alanı daraltılmaktadır.
Genel ahlaka aykırılık gerekçesi ile sitelere erişim engelenmektedir. Burada hangi ahlak anlayışı diye sormak gerekir. Ahlak anlayışı statik olmayıp, bireyin dünya görüşü, eğitim düzeyi, siyaset, din anlayışına göre şekillenmektedir. (Tabiki çocuk pornografisi bunu dışındadır)
Diğer bir sorun telif hakkı. Bugün müziğin evrenselliği ve telif hakkının sınır konusu bütün dünyada tartışıla bir gerçektir.
İnternet özgürlüğünün sınırsız olması da sözkonusu olmadığı bir gerçektir. Özgürlük alanının, bir başka kişinin özgürlük alanına müdahale sınırında bittiği gerçektir. Burada önemli olan özgürlüklerin sınırının belirlemek ve sınırlamanın sınırıdır. Çocuk pornografisi, terörizm benzeri yayınların yasaklanması dünyaca kabul edilen gerekçelerdir. Fakat devlet bu gerekçelerin sayısını her geçen gün arttırmaktadır. Türkiye de Devlet bu alanı olabildiğince daraltmakta, totoliter davranmaktadır. Devletimiz yasaklamalar konusunda Çin ve İran gibi ülkelerle yarışmaktadır.
Bugün binlerce site yasaklardan nasibini almış bulunmaktadır.
Bu bakımdan sivil bir insiyatif ve tepki oluşturmak için Türk blog yazarlarını bu tepkiye ortak olmaya davet ediyorum. Gelin bu sansüre birlikte hayır diyelim.